ACI ÇEKMEYE DAİR

ACI ÇEKMEYE DAİR

Artık hiç kimse acı çekmek istemiyor, Acılarıyla olgunlaşmak, kederlerini anlamlandırmak, acılarından ders almak istemiyor…

İnsanoğlu doğası  gereği  hazza yönelik yaşıyor, haz almaya yönelik ne varsa hepsini geçmişten bu yana keşfetmiş, hala da keşfetmeye devam ediyor. Elde ettikleriyle yetinmiyor, doyuma ulaştıktan sonra bir yenisi, sonra bir yenisi daha… Sonu gelmek bilmeyen yeni haz arayışları, hazları hızla tüketme davranışları…

Acı çekme korkusu nedir öyleyse? İnsanoğlunun acı çekmeyi haz karşıtı olarak algılaması nedeniyle, haz konforundan uzaklaşma tehdidi olarak algılanmasıdır. Güçsüzlüğümüzle yüzleşmek , bu dünyada birer tanrı olmadığımızın kanıtını görmektir.

İnsanoğlu aslında acı çekmenin anlamından korkuyor. Acı  çekmenin  anlamı pişmanlık olabilir, yapılan hatalar olabilir, ihmal olabilir… Kendini suçlama olabilir. Bunlarla karşılaşmak, yüzleşmek yerine, alkol ilaç alıp rahatlamayı tercih etmek acıları hafifletebilir ancak, sorumluluklarımızı hafifletebilir mi? Kaybettiklerimizin yerini doldurabilir mi?  kaybettiklerimizle birlikte kayıplarımızı bize geri verebilir mi? Vedası yapılmamış ayrılıkların acısını hangi yatıştırıcı hafifletebilir?

 “Kaybettim ama acı çekmemeliyim”…  Oysa ki olgunlaşma adına atacağımız her adım, acılı yollardan geçer. En dayanılmaz dediğimiz acıyla karşı karşıya kaldığımızda bile aslında ne kadar dayanıklı olduğumuz görmek bize ne hissettirir? Acılar gücümüzü, sabrımızı artırır… Bize çözüm yollarını öğretir, alternatifleri görmemizi ya da değerlendirmemizi sağlar…

Acı çekmek hazzın  karşıtı  ya da hazzın alternatifi değildir. İnsan olmamızın bir gereğidir, insanca duygularımızdan yalnızca bir tanesidir.

Acı çekmek, depresif  bir ruh hali değil, mutsuzluk değil, kayıp karşısında verilen sağlıklı bir tepkidir. Nedenleri sorgulamak, üzerimize düşenleri belirlemek, payımıza düşeni kabullenmektir. Vicdanımızın  sesini derinden dinleme cesaretidir. Acı  çekmeden  kendimizle  hesaplaşmak, ruhumuzla barışmak mümkün müdür?

Hangi acı ne kadar sürer? Hangi acı sonsuza kadar sürer? Hangi acı önemsiz? Hangi acı gerçek? Cevabı yok, ama her acı kendine özel…

Hangi acı en büyük? Bilinmelidir ki en büyük acı, acı çekmekten kaçarak  her geçen gün insanlığımızdan ne kadar uzaklaştığımız ve yozlaştığımız gerçeğidir.

Psikiyatrist Dr. Z.Sacide Üstünsoy ÇOBANOĞLU

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir